İslam Medeniyeti ve Özellikleri |Tarih
- İslam Medeniyeti ve Özellikleri İslam Medeniyeti|Tarih
Konu Başlıkları
İslam Medeniyeti, bu dini kabul etmiş milletlerin, İslam’ın etkisi altında kalarak meydana getirdikeri medeniyetin ortak tanımıdır İslam Medeniyeti İslami Sohbetci
İslam Medeniyeti, bu dini kabul etmiş milletlerin, İslam’ın etkisi altında kalarak meydana getirdikeri medeniyetin ortak tanımıdır. Bir inanç biçimi olarak İslamiyet, İslam Medeniyetinin kaynağıdır. islam Medeniyeti ilk insan, aynı zamanda ilk peygamber olan Hz. Adem’le (as) başlamış ve peygamberler halkasının hatemi (Sonuncusu) Olan Hz. Muhammed (sav) ile beraber olgunlaşarak kemale ulaşmıştır. Bu gerçeği yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de şöyle beyan etmektedir: … ”Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim…” (Maide suresi, 3. ayet) islami Sohbetci
İslam Medeniyeti ve Özellikleri İslamiSohbeci.com
İslam’ı Yaşayan Toplum
İslam’ı kabul eden, yaşayan toplumların tarih boyunca ortaya koydukları maddi ve manevi kazanımları tümüne birden İslam Medeniyeti denir. İslam medeniyetinin temelini vahiy kültürü oluşturur. Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin sünnetinden beslenerek gelişen bu kültür, zamanla gelişerek günlük yaşamın her alanında olduğu gibi, mimariden el sanatlarına, yazıdan hat sanatına, sanattan edebiyata her alanda kendini göstermiş ve İslam medeniyetini oluşturmuştur.
Müslümanlar, araştırmaya ve gelişmeye açı bir toplum olarak, İslam’ı yaymak için yaptıkları fetih, tebliğ faaliyetleri ve ticaret yolu ile diğer medeniyetlerle her zaman iletişim içerisinde olmuşlardır, farklı medeniyetlerin tecrübelerinden kazanımlarından kendi inanç ilkelerine ters düşmemesi koşulu ile yararlanmışlardır.
Bu sayede diğer toplumların düşünme tarzlarını, ekonomik sistemlerini, siyasi düzenlerini ve imli miraslarını yakından tanımışlardır. Müslümanların ön yargısız olarak iletişime ve gelişmeye açık olan bu yaklaşımları sayesinde, İslam medeniyeti daha çabuk gelişmiştir. İslam medeniyetinin oluşumunda Arap, Türk, Fars ve Hint Kültürlerinin etkisi olmuştur.
İslam medeniyetinin kuşatıcı tasavvur ve tutumu sayesinde, başka toplumlarda karşılık bulmasına ve yayılmasına vesile olmuştur çünkü İslam medeniyeti her zaman insanların ihtiyaçlarını karşılayan, günlük yaşam, bilim, sanat, mimari, hukuk ve eğitim gibi alanlarda kendine özgü sistemler inşa etmiştir.
İslam medeniyeti bu özgünlüğü ile yeni tanıştığı toplumlarda baskıcı ve zorlayıcı bir yol ile değil de kendini kabul ettirici bir yöntem izlemiştir. Bu yüzden dünyanın her coğrafyasında vahiy kaynaklı bu medeniyetin izlerini görmek mümkündür.
İslam medeniyeti Asr-ı Saadet dönemi diye isimlendirdiğimiz, Peygamberimizin (s.a.v) dönemi ile başlar, dört halife dönemi ile devam eder. Emvi zamanında oluşum, Abbasiler zamanında gelişim süreci ile devam eden İslam medeniyeti, Selçuklular zamanında gelişimini devam ettirmiştir. Osmanlı devleti zamanında da tüm birimleri ile en parlak zamanını yaşamıştır.
Kısa bir zamanda gelişip büyüyen İslam medeniyeti, Cebeli Tarık Boğazın’dan Çin Setti ne kadar uzanan bir alana tesir etmiştir. Müslümanlar fethettikleri yerlerin halkına şefkat ve merhametle davrandılar. Müslümanlar fen, sanat, tıp, iktisat, edebiyat gibi ilimlerde en büyük medeniyeti kurdular.
İslam Medeniyeti Asya, Afrika ve Avrupa’nın önemli bir kısmını içine almakla kalmamış, Batı medeniyetinin gelişmesinde de önemli bir rol oynamıştır çünkü araştırma ve ilimle meşgul olmayı nafile ibadetlerle meşgul olmaktan daha üstün tutan, bu yolla ilmi teşvik eden, alimin mürekkebini şehidin kanı seviyesinde tutan bir dinin mensubu, elbette ki ilim ve fenle meşgul olacak hem kendi medeniyetini geliştirecek hem de tüm insanlığa ışık saçacaktır.
İşte bu sayede İslam medeniyeti, diğer medeniyetlere nazaran daha yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. İslam medeniyeti Gazali , Farabi, İbn Haldun, İbn Sina, İbn Rüşd, Ali Kuşçu, Mimar Sinan gibi ilim adamları ile tıp, matematik, mimari, astronomi, sosyoloji, ve felsefe gibi alanlarda, tüm medeniyetlere örnek olacak eserler ortaya koymuştur.
İslam Medeniyetinin Geçmiş Dönemleri
Peygamber Efendimizin (sav) Dönemi (622-632)
Dört Halife Dönemi (632-661)
Emeviler Dönemi (661-750)
Selçuklular Dönemi (1055-1299)
Osmanlılar Dönemi (1299-1923)
Abbasiler Dönemi (750-1258)
İslam dini, sadece ilk ortaya çıktığı Hicaz bölgesi olarak isimlendirdiğimiz Arap yarımadası’nda kalmamış dünya nın dört bir yanına yayılmıştır. İslam’la yeni tanışan bu toplumlarda, bu dinin inanç ve ahlak ilkelerini kendi arzu ve istekleri ile kabul ederek Müslüman olmuşlardır. Müslümanların kendi inançlarını tebliğ ederken baskıcı bir tutum takınmadan, onları özgür bırakmaları İslam’ın daha rahat ve kolay şekilde, büyük coğrafyalara yayılmasına vesile olmuştur.
İslam’ın, farklı coğrafyalarda ve farklı kültürler tarafından benimsediği ve dinin özüne ters düşmeyen adetleri yasaklanmadığı için, İslam Medeniyeti zenginleşerek dünya nın dört bir tarafına yayılmıştır.
İslam Medeniyetinin izlerini gördüğümüz başta Hicaz olmak üzere, Kudüs ve Çevresi, Şam. Ve Bağdat bölgesi, İran, Horasan, Türkistan ve Maveraün nehir bölgeleri, Hint Alt Kıtası, Anadolu ve Balkanlar, Kuzey Afrika ( Mısır ve Mağrip Bölgesi), Endülüs bizim gönül coğrafyamızı oluşturan bölgedir. İslama dair izlerin bulunduğu bu bölgeler, bütün Müslümanlar için ortak bir değer ve gönül coğrafyasıdır Çünkü bu coğrafyada yaşayan Müslümanların, mukaddesatı ve manevi değerleri birdir. Örneğin dinimizin direği olan namaz ibadetimiz deki yöneldiğimiz kıblemiz bir olup, Kabe-i Muazzamdır. islami Sohbetci
Islam’ın beş şartından biri olan hac ibadeti yine Kabe-i Muazzam ziyaret ederek yapılır. Dini bayramlarımızı bir ve beraber kutlarız. Dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslümanın sevinci ile mutlu olur, üzüntüsü ile kederleniriz. Bu coğrafya bizim inanç coğrafyamızdır..
Selam ve dua ile
https://www.islamisohbetci.com/islam-medeniyeti-ve-ozellikleri-tarih/Genelİslami Sohbet
Bir yanıt yazın