İSLAM, İNANDIĞIMIZ GİBİ YAŞAMAYI BİZE EMREDER
İSLAM, İNANDIĞIMIZ GİBİ YAŞAMAYI BİZE
EMREDER
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz
şöyle buyuruyor: “Allah ve Resûlü bir konu
hakkında hüküm verdiği zaman, mümin bir erkek
ve mümin bir kadının o konuda tercih yapma
hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlü’ne karşı
gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”
1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Sözlerin en
doğrusu Allah’ın Kitabı; rehberliğin en güzeli ise
Muhammed (s.a.s)’in rehberliğidir.”2
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam’a göre insanı en doğruya,
en iyiye ve en güzele götürecek olan yol, Kur’an ve
sünnetin gösterdiği sırat-ı müstakimdir. İnsanın huzur
ve güvenini sağlayacak bundan başka bir yol yoktur.
İslam’a göre dinin sahibi Allah’tır. Neye, nasıl
inanacağımızı belirleyen, bizi mutluluğa götürecek
yolları gösteren de O’dur. Kur’an ve sünnet, İslam’ın
iki ana kaynağıdır; birbirinden asla ayrılmaz. Bir
konu hakkında hüküm verme yetkisi Allah’a ve
O’nun izin verdiği kadarıyla Resûlüllah’a aittir. Hiç
kimse kendi görüş, düşünce ve ideolojisini Allah ve
Resûlü’nün koyduğu hükümlerden daha üstün
tutamaz, daha değerli göremez. Kendi kanaatine göre
bu hükümlerden bazılarını alıp bazılarını terk edemez.
Değerli Müslümanlar!
Allah’a teslimiyetimizin göstergesi
imanımızdır. İmanımızı diri tutacak olan
ibadetlerimiz; onu kemale erdirecek olan ise güzel
ahlakımızdır. O halde, kalbimize ferahlık, ruhumuza
huzur, ömrümüze bereket veren ibadetlerimizi
hakkıyla eda edelim. İslam’ın emrettiği helal ve
haram ölçülerine titizlikle uyalım. Söz, tutum ve
davranışlarımızın tamamına İslam ahlakını
yansıtmanın gayretinde olalım.
Kıymetli Müminler!
Aile hayatımızdan ticaretimize, yeme
içmemizden giyim kuşamımıza kadar hayatın her
alanında İslam’ın koyduğu ilkelere riayet edersek;
kendimize, Rabbimize ve çevremize karşı
görevlerimizi yerine getirmiş oluruz. Öyleyse,
eşimizin, çocuklarımızın, anne ve babamızın, akraba
ve komşularımızın haklarını koruyalım. Ticaretimizde
helali gözetelim, daha çok kazanmak için harama
tevessül etmeyelim. Fahiş fiyat artışlarıyla kimseyi
mağdur etmeyelim. Cehennem ateşinden bir parça
olan faizden, karaborsacılıktan ve stokçuluktan uzak
duralım. Her zaman adalet, iyilik, merhamet ve
dürüstlük gibi erdemleri kuşanalım. Birlik, beraberlik
ve kardeşliğimizi daha güçlü kılalım. Yalan, gıybet,
dedikodu, iftira gibi her türlü kötülükten; alkol,
kumar, zina ve rüşvet gibi her türlü ahlaksızlıktan
kaçınalım. Amellerimizi yok eden kibir, riya, gösteriş
ve zulüm gibi haramlardan; Allah katında büyük bir
vebal olan kul ve kamu hakkını ihlal etmekten
sakınalım. Bütün bu hususlarla ilgili başta
çocuklarımız ve ailemiz olmak üzere; akrabalarımıza,
komşularımıza, arkadaşlarımıza ve dostlarımıza
usulüne uygun bir üslup ile gerekli hatırlatma uyarı ve
telkinlerde bulunalım. Zira Yüce Rabbimiz,
Çünkü! Hatırlat “َوذَ ٰكِ ْر فَِا
hatırlatmak, müminlere fayda verir.”
3
buyurmaktadır. İşte o zaman, evimizde huzur,
kazancımızda bereket, toplumumuzda sükûnet hâkim
olacaktır.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu
duasıyla bitiriyorum: كَ
“Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım!
Kalbimi dinin üzere sabit kıl.”
4
1 Ahzâb, 33/36.
2 Nesâî, Îdeyn, 22.
3 Zâriyât, 51/55.
4 Tirmizî, Deavât, 89.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Çok güzel bir konu kısa olsa bizleri aydinlatimis oldu